Buram buram tarih kokar Anadolu’m Kahraman mı ararsın, şanlı yurdumda? Ne analar var bizde, bin bir yiğit doğurur Bu toprağı ne sanırsın, kuru bir çamur mu? Koç yiğitlerin kanı sular, Ayşe Nine’nin ter damlası Nakış nakış işlemiş yurdumu... Malazgirt meydan olmadı Alparslan’ı görene kadar... O, kükremiş aslan kadar vahşi! Titrek bir ceylan kadar şefkatli... O konuşunca nutku kesilir milletin Susunca Bizans titrer karşısında. O savaşta muhteşem bir cengâver, Barışta düşmanı sever, affeder... Daha ne yiğitler doğurdu Ak Ninem. Perçem perçem Anadolu olur, Buram buram sıla kokar, Ilgıt ılgıt rüzgâr eser Ta Hazar’dan, Baykal’dan; Türkü türkü işler toprağa... Hey gidi Altın Boynuz, Sana kelepçe takmışlar öyle mi ?!! Çözülmeyecekmiş gibi.... Kız Kulesi, Ayasofya hasretle bekleşir... Meraklanmayın bir yiğit on yedisinde Koca Murat’a meydan okumuş; Kalır mı yirmi birinde Konstantinopolis ?! Tarih görmemiş böyle bir dehayı Yıkılmayan duvarlar varmış, yüce dağ gibi... Bilmezler ki Fatih’in engin fikrini... Bir top yaptırmış, bin bir daha Kalır mı kale, duvar Olur tuz gibi... Kalyonlar tırmanıyor tepeleri Kalyon değil tırmanan, Yeni Çağ’ın ta kendisi. Çiçeklerle karşılanır Fatih Sultan Peygamberin övgüsü, milletin gözdesi Açıyor kapıları Viyana’ya kadar... Daha ne yiğitler doğurdu Ak Ninem. Perçem perçem Anadolu olur, Buram buram sıla kokar, Ilgıt ılgıt rüzgâr eser Ta Tuna’dan, Volga’danTürkü türkü işler toprağa... Kara geceler sarmış dört yanı Her ne meret ararsan saldırmakta Çanakkale’de ateş yağıyor Yağıyor ya nafile, siperler yürekten Çanakkale’de kahraman mı ararsın? Tarihe sığar mı bunca yiğit? Hangisini anlatayım bilmem ki... Koca Seyyid, Yahya Çavuş, Mustafa Kemâl... Şu türküyü söyler daha binlercesi: “Bu toprağı Türk’ün kanı yoğurdu Anam beni bugün için doğurdu...” Hangisini anlatayım bilmem ki Tarihe sığar mı bunca yiğit... Destan destan Anadolu Dünyaya meydan okudu. Daha ne yiğitler doğurdu Ak Ninem. Perçem perçem Anadolu olur, Buram buram sıla kokar, Ilgıt ılgıt rüzgâr eser Ta Seyhun’dan, Ceyhun’dan; Türkü türkü işler toprağa... Anadolu’m ne küskün kaderin var Bin yıllık tarihe, bin cellât el uzatır Tanımazlar ki “Hasta Adam” dedikleri milleti Aç da açık da olsa bu millet Kazma tutar, kürek tutar, süngü tutar Vermez yurdundan bir karış toprak. Sakarya boylarında eli kınalı kızlar, Palandöken’de Nene Hatun Kızıyla, kızanıyla kazandık vatanı Zübeyde Anam öyle bir yiğit doğurdu ki, Çakmak çakmak bakıyor Kocatepe’den, Omzuna yüklenmiş koskoca bir vatan Taşıyor yorulmadan, bıkmadan, korkmadan Yüzyılda bir defa gelen deha İşte Mustafa Kemâl İşte Türk milleti Hayrettin POLAT
